ARKADAŞLARIMA SİZ DE KATILIN

30 Kasım 2012 Cuma

YAŞLANMAK MI,O DA NE?

'' Picasso , 90'ında nefis eserler veriyordu...

Goethe 'Dr. Faustus' u 80'inden sonra kaleme aldı...

Verdi , 'Otello' yu 73 yaşında, 'Falstaff' ı 80 yaşında bitirdi...
Sofokles 'in 'Kral Oedipus 'u 80 yaşın eseridir.

Mikelanj , 80'li yaşlarında hâlâ yaratıyordu...

 İngiliz düşünürü Thomas Hobbes , 90'ını geçtikten sonra bile yazdı...''

Hobbes , 90'ını geçtikten sonra bile yazdı...''







Elbet hepimiz bu isimler gibi olamayız... ama ABD'li ünlü komedyen
George Carlin 'in tavsiyelerinden yararlanabiliriz:

1. ''Zorunlu olmayan sayıları çöpe atın: yaş, kilo, boy. Doktorunuz
düşünsün onları. Bunun için ücret alıyor sizden.

2. Sadece neşeli arkadaşlarınız olsun. Suratsızlar, negatifler sizi aşağı çeker.

3. Öğrenmeyi sürdürün: Bilgisayar, el sanatları, bahçecilik, ne olursa.
Beyniniz âtıl kalmasın. Âtıl kafa, iblisin tezgâhıdır. İblisin adı da, alzheimer'dır.

4. Küçük şeylerden zevk almaya bakın.

5. Sık sık, uzun uzun, vargücünüzle gülün. Soluksuz kalıncaya kadar gülün.

6. Gözyaşları olacaktır. Katlanın, yas tutun, başka yaşantılara geçin.

7. Sevdiklerinizle doldurun çevrenizi, aile, kedi, köpek, kuş, balık,
yadigârlar, müzik, bitkiler, hobiler, ne olursa. Eviniz sığınağınızdır. Tadını çıkartın.

8. Sağlığınızın kıymetini bilin. İyiyse üstüne titreyin. Bozuksa düzeltin. Siz kendiniz düzeltemiyorsanız yardım sağlayın.

9. Vicdan azabından uzak durun. Çarşı pazarda gezin, komşu illerde dış
ülkelerde dolaşın, ama sakın suçluluk, pişmanlık duygusuna yönelmeyin.

10. Sevdiğiniz insanlara onları sevdiğinizi söyleyin, hissettirin her fırsatta.''

''Ve hiç unutmayın ki yaşam, aldığımız soluklarla değil, soluk kesen
anlarla ölçülür''
.

güzel sözler-2








29 Kasım 2012 Perşembe

BAL VE TARÇININ YARARLARI



BAL VE TARÇINLA GELEN SIFA

Bal ve Tarçin karisimi birçok hastaliga iyi gelmektedir. Eski Yunan tibbinda oldugu kadar Ayurvedik tipta da Bal, asirlarca hayati ilaç olarak kullanilmistir. Bugünün bilim adamlari birçok hastaliklarin tedavisinde Bali çok etkili bir ilaç olarak kabul etmislerdir. Bal her türlü hastalikta herhangi bir yan etkiye sebep olmaksizin kullanilabilmektedir. Bugünün tip ilmi, balin tatli olmasina karsin dogru dozlarda alindiginda seker hastalari için tehlikeli olmadigini kabul etmektedir.

ARTRIT

Bir kisim Bali 2 kisim ilik su içerisine koyup üzerine bir çay kasigi toz Tarçin ilave ederek bir krem elde edilir. Bununla vücudun agriyan yerlerine masaj yapilir. 1-2 dakika içerisinde agrinin azaldigini göreceksiniz.


Artritli hastalar,bir bardak sicak su içerisinde 2 kasik Bal ve bir çay kasigi toz Tarçini eritip sabah ,aksam alabilirler. Eger düzenli olarak alirlarsa Kronik Artriti olan hastalar bile tedavi olabilirler.

Kopenhag Üniversitesinde yapilan bir arastirmada ;kahvaltidan önce bir yemek kasigi bal ve ½ çay kasigi toz tarçini alan 200 hastadan 73 ü bir hafta içerisinde sifa bulmuslar, geri kalan yürüyemeyen ve hareket edemiyen hastalar da bir ay içerisinde sifa bulmuslardir.


BAGISIKLIK SISTEMI

Hergün kullanilan bal ve tarçin bagisiklik sistemini kuvvetlendirir ve vücudu bakteri ve virus saldirilarina karsi korur.

Arastirmacilara göre bal, birçok vitamin ve büyük miktarda demir içermektedir. Balin düzenli kullanilmasi, akyuvarlar içerisindeki, bakteriler ve viruslarla savasan, korpuskülleri de kuvvetlendirir.


DIS AGRISI

Bir kasik toz tarçin ve 5 tatli kasigi bal karisimi agriyan dise tatbil edilir. Agri kesilene kadar günde üç defa tatbik edilir.


HAZIMSIZLIK VE GRIP

Toz tarçin 2 kasik bal üzerine serpilip yemekten önce alindiginda asit olusumunu ve hazimsizligi önler. Ispanya da yapilan bir arastirmada bal içerisindeki bir maddenin grip mikroplarini öldürdügü ve hastalari gripten korudugu saptanmistir.


IDRAR KESESI ENFEKSIYONLARI

Iki kasik toz tarçin, bir tatli kasigi bal, ilik su içerisinde eritilip içilir. Idrar kesesindeki mikroorganizmalar üzerinde etkilidir.


KANSER

Japonya ve Avustralya da yapilan bir arastirmada, mide ve kemik kanserleri üzerinde basarili olunmustur. Bu tür kanserlere yakalanan hastalar günde bir kasik bal ve bir kasik tarçini bir ay süreyle günde üç defa almalidirlar.


KALP HASTALIKLARI

Bal ve tarçinla bir karisim yap ve bunu her sabah kahvaltida reçel veya marmelat yerine ekmek üzerine sür. Bu uygulama arterlerdeki kolesterolleri eriterek hastalari kalp krizinden korur. Bu uygulama ile, daha önce kalp krizi geçirmis kisiler, ikinci krizden kilometrelerce uzakta olacaklardir.

Bu uygulamayi düzenli olarak yapan kisilerde solunum güçlügü ortadan kalkacak ve kalp atislari kuvvetlenecektir.


KISIRLIK

Eski Yunan ve Ayurvedikler Bali, yillardir, erkeklerin spermalarini kuvvetlendirmek için kullanmislardir.

Eger kudretsiz bir erkek düzenli olarak uyumadan önce 2 kasik bal yerse problemleri çözülecektir.

Çin,Japon ve uzakdogu ülkelerinde ,gebe kalamiyan ve uterusunu kuvvetlendirmek isteyen kadinlar asirlardir toz Tarçin kullanmaktadirlar

Gebe kalamayan kadinlar bir tutam toz Tarçin ve yarim tatli kasigi bali gün boyunca bir bir sakiz üzerine koyup çignediklerinde tükürükle karisarak yavas yavas emilerek etkili olmaktadir.


KOLESTEROL

Iki kasik bal, üç tatli kasigi toz tarçin,450 gr. demlenmis çay içerisinde eritilerek içildiginde kan kolesterol seviyesi 2 saat içerisinde % 10 düsecektir. Artrit hastalarina tavsiye edilen kür de günde 3 defa kolesterol hastalari i,çin uygulanabilir.

Günlük gida ile alinan bal bile kolesterolün düsmesine yardimci olabilir.


MIDE AGRILARI

Bal ve tarçin kürlerinin, mide agrilari için oldugu kadar mide ülserleri için de yararli oldugu saptanmistir.


GAZ

Hindistan ve Japonyada yapilan arastirmalar Bal ve Tarçinin midedeki gazi giderdigini göstermistir.


SAÇ DÖKÜLMESI

Saçi dökülenlerle tepesi açilanlar sicak zeytinyagi içerisine bir kasik bal,bir tatli kasigi toz Tarçin ilacesiyle elde edilen krem banyodan önce basa sürülür ve taklasik 15 dakika bekledikten sonra yikanir.

5 dakikalik bir uygulama dahi etkili olabilir.


SIVILCELER VE DERI

3 kisim bal, 1 kisim Tarçin ile bir krem yapilir. Bu krem uykudan önce sivilceler üzerine sürülür. Sabahleyin ilik su ile yikanir.

Eger 2 hafta süreyle her gün uygulanirsa sivilceleri kökünden çikarir.

Egzama,mantar ve diger deri enfeksiyonlarinda esit miktardaki Bal ve Tarçin karisimi uygulanir.


SOGUK ALGINLIGI

Bir kasik ilitilmis Bal,1/4 tatli kasigi toz tarçin günde üç defa yenir.

Bu uygulama birçok kronik öksürük,soguk alginligi ve sinüslerin temizlenmesi için de geçerlidir.


YASLILIK

Bal ve tarçinla hazirlanan çay,düzenli alindiginda yaslilik harabiyetini önler.

4 kasik bal,1 kasik toz Tarçin , 3 bardak su içerisinde kaynatilarak bir içecek hazirlanir. Günde 3-4 defa ¼ bardak miktarinda içilir. Deriyi diri,taze ve yumsak tutar, yipranmasini durdurur.


YORGUNLUK

Arastirmayi yapan Dr.Milton, bir bardak su içerisinde ½ kasik bal ve biraz toz tarçinin hergün kusluk vakti ve vücut direncinin düsmeye basladigi takriben saat 15.00 te alindiginda bir hafta içerisinde canliligin arttigini tesbit etmistir.


ZAYIFLAMA
Bir bardak su içerisine esit miktarda bal ve tarçin konup kaynatilir. Hergün kahvaltidan yarim saat önce aç karnina ve yatmadan önce içilir.

Düzenli uygulanirsa kilo verilir.

Ayrica bu karisim düzenli olarak içildiginde, yüksek kalorili diyet alinsa bile, vücutta yagin birikmesine engel olur.

28 Kasım 2012 Çarşamba

MEVLANA





Hz. Mevlana Sözleri


Ey oğul, herkesin ölümü kendi rengindendir. Düşmana düşmandır, dosta dost!
Ayna Türk’e nazaran güzel bir renktedir. Zenciye nazaran o da zencidir.
Ey can, aklını başına devşir. Ölümden korkup kaçarsın ya; doğrusu sen, kendinden korkmaktasın.
Gördüğün, ölümün yüzü değil, kendi çirkin yüzün. Canın bir ağaca benzer; ölüm onun yaprağıdır.
İyiyse de senden yetişmiş, yeşermiştir; kötüyse de. Hoş nahoş.. gönlüne gelen her şey senden, senin varlığından gelir.

27 Kasım 2012 Salı

26 Kasım 2012 Pazartesi

Pazartesi Yorgunluğunu Yenin!


Pazartesi Yorgunluğunu Yenin!

  • Uyandığınızda eğer kendinizi yorgun ve uykusuz hissediyorsanız, yatağa bağdaş kurarak oturun. Ellerinizi hafifçe uyluk kemiğinizin üstüne koyun. 3 dakika boyunca çok hızlı ve yüzeysel şekilde nefes alıp verin. Bu egzersiz, vücudun ısısını yükseltir, mikropları öldürür ve kanı temizler. Kendiniz kötü hissedecek olursanız hemen ara verin, normal nefes alışınıza geri dönün.

  • Bitki çayları vücudumuzda pek çok şeye yarıyorlar. Nane çayı hem enerji verir, hem kan dolaşımını hızlandırır. Zencefil sindirimi kolaylaştırır, hindistancevizi ise yorgunluğu alır. Mate çayları antioksidan görevi görür. Cildiniz yorgun düşer ve sarı bir renk alırsa, aktardan alacağınız, A, C vitaminleri ve demir elementi içeren bitkilerden bir karışımı içebilirsiniz.

  • Kafein, vücuttaki hücreleri uyarır. Ancak kahve olarak içmek istemeyenler, yeşil kahve çekirdeklerinden kafein alınarak yapılan kremleri kullanabilirler.

  • Ayrıca duş sabunlarında da kafein kullanılıyor. Nane yağı ile birleştirilen kafein içerikli duş sabunlarının etkisi, bir kat fazla oluyor.

  • Meyankökü antik çağlarda iyileştirici özelliği ile biliniyordu. Günümüzde daha çok parfümlerde kullanılan meyan kökü, sizi endişelerden uzaklaştırarak, rahatlamanıza yardımcı oluyor. Meyankökü ayrıca kan akışını hızlandırarak, düzene sokuyor.

  • Güçlü sinirlere sahip olarak, stresten korunmanıza yardımcı olan magnezyum, enerji verir ve soğuğa karşı korunmanıza yardımcı olur. Magnezyum kas ve sinirlerin yakıt deposu gibidir. Kaybolan gücünüzü takviye eder. Çeşitli gıdalardan alınabileceği gibi, tablet olarak da kullanılabilir.

  • Bir magnezyum tableti, 30 dakika sonra kana karışıyor. Sinirleri yatıştırıyor, kasları güçlendiriyor ve hücrelerdeki enerjiyi açığa çıkartıyor.tablet olarak da kullanılabilir

  • Vücuttaki çeşitli kas gruplarını germeniz, vücudunuza masaj etkisi yaratır. Uyanır uyanmaz yataktan kalkmayın. Kollarınızı ve bacaklarınızı boydan boya uzatın ve kedi gibi gerinin. Bu hareketi sağa, sola doğru tekrarlayın. Bu hareketleri yaparken düzenli olarak derin derin nefes almayı unutmayın

24 Kasım 2012 Cumartesi

ÖĞRETMENLER GÜNÜ


En kutsal meslek olan"Öğretmenlik"görevinde bulunan ve bulunduğu bu görevin hakkını veren tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü'nü kutlarım ....




Ülkemizde Öğretmenler Günü





Türkiye'de her yıl 24 Kasım, Öğretmenler Günü olarak kutlanır. Bu, 1981 yılında başlamış bir uygulamadır.
24 Kasım 1928, devletin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün "Millet Mektepleri'nin Başöğretmenliği"ni kabul ettiği gündür. Bakanlar Kurulu, Mustafa Kemal Atatürk'e "Millet Mektepleri Başöğretmenliği" sanını 11 Kasım 1928'de yaptığı toplantıda vermiş ve bu san, 24 Kasım'da Millet Mektepleri Talimatnamesi'nin yayınlanması ile resmileşmişti. Atatürk'ün 100. doğum yıl dönümü olan 1981 yılında, onun "başöğretmen" oluşunun yıl dönümlerinde ülke çapında Öğretmenler Günü kutlanmasına karar verildi. Öğretmenler Günü ile ilgili kutlamalar, 26 Kasım 1992'de Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren Öğretmenler Günü Kutlama Yönetmeliği çerçevesinde gerçekleşir.(Vikipedi)

23 Kasım 2012 Cuma

Öfkelendiğinizde bir bardak su için ....

 

 

 

Öfkelendiğinizde bir bardak su için ....



Öfkemiz hiç farkında olmadan bizleri nasıl zehirliyor? İnsan öfkelendiğinde kanın beyne akmasının, beyin damarlarındaki basıncı arttırıyor. Bu durumda kandaki zehir oranı en üst seviyeye ulaşıyor.İşte öfkeye vücudun tepkisi...Uzmanlar, insanın öfkelendiğinde kanın beyne akmasının, beyin damarlarındaki basıncı arttırdığını, bu durumda kandaki zehir oranının en üst seviyeye ulaşırken kandaki oksijen oranının da düşerek beyin hücrelerinin yaşlanmasına yol açtığını belirtti.

BİR BARDAK SU İÇİN 


Öfkenin vücuttaki katekolamin adlı maddenin salgılanmasına neden olduğuna işaret eden uzmanlar, "Bu madde merkezi sinir sistemini olumsuz etkiler ve kandaki şeker oranının artmasıyla yağ asidinin ayrıştırmasını hızlandırır. Bu durumda kan ve karaciğerdeki zehirli maddeler artar.Öfkelendiğinizde bir bardak su için. Su vücut içindeki yağ asidinin vücut dışına atılmasını hızlandırır ve zehri azaltır" dedi.Öfkelenmenin iç salgı sistemini de altüst ettiğini ve tiroid bezinin salgıladığı hormon miktarını arttırdığını belirten uzmanlar, bunun da tiroid bezinin aşırı çalışmasına neden olduğunu kaydetti.

GERÇEK YAŞINIZ KAÇ?

 


Gerçekte,kaç yaşındasınız?

Bugün postama gelen Erdal Atabek'in bu yazısı, hemen herkesin oturup düşünmesi gereken  önemli bir temayı işliyor.Okuyup yaşantımızın önemli dönemeçlerini hepberaber gözden geçirelim..























Ergen yaşlarımızda kırk yaşını geçenleri ‘artık gereksiz’ sayardık.


“Kırkını geçenleri tamam, kenara ayıracaksın.”


Kenara ayırıp ne yapacaktık, bilmiyorum.


Kırkına geldiğimizde bunları unutmuştuk bile.

1970’lerdi, toplumsal mücadelelerin içindeydik.

Sonra, ellili yaşlar geldi, 1980 dönemiydi.

12 Eylülleri yaşıyorduk.


Dünya bilgi toplumuna geçiyordu.


Türkiye Evren-Özal dönemini yaşıyordu.


E tipi Türkiye yaratılmıştı.


E tipi hapishaneler.


E tipi gençlik.


E tipi aydınlar.


E tipi insanlar.


Suçlular, suçlananlar, suçlanacaklar...


60’lı yaşlar 1990 Türkiye’siydi.


Amerikan dünyası egemen oluyordu.


Küresel kapitalizm yeni bir döneme giriyordu.


Bütün dünya tek pazar oluyordu.


İnsan ise ya müşteri ya satıcı. Doğrusu, hem müşteri hem satıcı oluyordu.


İnsanın metalaşma süreci gerçekleşiyordu.


Marx bir kez daha haklı çıkmıştı.


2000 yılına gelirken “70 yaşımda olacağım” diye

yazmıştım.

Şimdi 2012.

82 yaşıma mı girdim?

Şaka olmalı...



***


Gerçekte kaç yaşındasınız?


Sokrates’i okudunuzsa yaşınız 2500 olmalıdır.


Galile’yi biliyorsanız 800 yaşındasınız.


Beethoven’i seviyorsanız 240 yaşındasınız.


Endüstri çağını anlıyorsanız 300 yıl ekleyin.


Tarım kültürünü biliyorsanız yaşınıza 10 bin yıl daha katın.


Gerçekte kaç yaşındasınız?


Nüfus kâğıdınıza bakarsanız yanılırsınız, gerçekle ilgisi yoktur.


Gerçek, aklınızın yaşıdır.


Gerçek, bilincinizin yaşıdır.


Gerçek, duygularınızın yaşıdır.


Gerçek, yaşadıklarınızın yaşıdır.


Gerçek, anladıklarınızın yaşıdır.


Gerçek, yaptıklarınızın yaşıdır.


***


Gerçek yaşınızı merak ediyor musunuz?


Yaşadıklarınızdan ne anladığınızı sorun.


Yaşamınızı sorgulayın.


Sokrates’i yaşam rehberiniz yapın.







Gerçek yaşınızı mı soruyorsunuz?


Umutlarınıza bakın.


Kararlarınıza bakın.


Yaşama sevincinize bakın.


Neden yaşamak istediğinize bakın.


Yapmak istediklerinize bakın.


İradenize bakın.


Dünyaya bakın.


Dünyanın geleceğine bakın.


O geleceğe ne katabileceğinize bakın.


Gerçek yaşınızı göreceksiniz...

ERDAL ATABEK

YOK ARTIK....


Yine birileri örgüyü abartmış...




20 Kasım 2012 Salı

ÖRGÜ BLUZLAR

Düz örgü ile yapılmış kışlık çanta..


 Tığla örülmüş şık bir bluz..


 Aynı modelin mavisini merserize iple, yarım kollu olarak ördüm.



Örülme listeme alınmış,tvden bir kare...






Kolay örülebilecek etol..