ARKADAŞLARIMA SİZ DE KATILIN
5 Nisan 2012 Perşembe
SİZİ KADIN, BENİ ERKEK YAPAN KOLESTEROLDÜR-2
*Bu trigliseritin önemi ne peki?
-Kolesterol masum bir maddedir. Ve bütün hormonlarımızın hammaddesidir. Sizi
kadın, beni erkek yapan kolesteroldür.
Kolesterol olmazsa hormonlarımız olmaz.
Nitekim sıfır beden mankenlerimizin kolesterol almadıkları için hormonları
çok azalır ve adetten kesilirler.
Ve maalesef tamamen sağlıklarını kaybederler. Anne sütü o yüzden
kolesterolden zengindir. Doğa kendi kendine zarar vermez.
Çocuğun kolesterole ihtiyacı var ki, anne sütünde de kolesterol var.
Ama eğer siz kolesterolün oksitlenmesine yol açarsanız o zaman damar
sertliği olur.
Dolayısıyla kolesterolün kendisi zararlı değil, oksitlenmiş kolesterol
zararlı.
Kolesterolü oksitleyen dört madde var.
Bunlardan biri de fruktoz. Dediğim gibi sihirli sınır da 15 gram fruktoz.
Diyelim ki biz bir restorana gittik ve Sayın Başbakan'ın önerdiği gibi
bonfilenin yanında bir bardak şarap içmedik, sağlıklı olalım dedik, o yüzden
bir bardak taze sıkılmış portakal suyu içtik.
Bir bardak portakal suyunda yaklaşık olarak 60 gram şeker, 30 gram fruktoz
vardır.
Bu miktar ise 15 gram sınırını aşıyor.
Dolayısıyla yemekte bonfileden aldığımız kolesterol meyve suyundan veya
meyveden aldığımız fruktozun fazlasının karaciğerde trigliserite dönüşmesi
sonucu oksitlenerek damar sertliğine yol açıyor.
Yani ne olur şarapta kalalım! Çünkü şarap antioksidandır. Özellikle kırmızı
şarap. Beyaz şarap beyaz üzümden, kırmızı şarap kırmızı üzümden yapılır diye
bir ayrım yoktur. Kırmızı şarabın önemi, üzümün kabuklarıyla birlikte
ezilip mayalanmasından gelir. O yüzden beyaz şaraptan daha değerlidir.
Çünkü üzümün kabuğunda antioksidan bir sürü madde vardır ve bu
antioksidanlar da damar sertliğine ve kansere karşı koruyucudur.
YEMENİZ GEREKEN EN SON ŞEY BEYAZ PEYNİRLE KARPUZ
*Çoğu beslenme uzmanı meyve ve sebze serbest diyor...
-Bir kere meyve ve sebze aynı satıra yazılmayı hak etmiyor.
Meyveden almak istediğimiz tüm antioksidanlar, vitaminler ve mineraller
sebzede de var. Hâlbuki meyvede, sebzeden farklı olarak oksitleyici şeker
mevcut.
Burada Taş Devri Diyeti önerenlere bir hatırlatmamız olmalı.
O dönemki meyvelerin şeker içeriği bugünkü meyvelerden üç kat daha
azdı.Kültür bahçeciliği ile biz meyveleri giderek şekerlendirdik.
Yani 10 bin sene önce elmanın şeker içeriği bugünkü domatesin şeker içeriği
kadardı.
Biz aslında meyveleri sağlığımıza zarar verecek hale getirdik.
O yüzden Taş Devri Diyeti'nde "İstediğiniz kadar meyve yiyin" deniyor. Ama
hayır meyve sakıncalı.
İçindeki fruktoz oranı yüzünden sakıncalı.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yapacağınız yorumlar benim için çok değerlidir.Bloğuma
izleyici olmadan gitmeyin lütfen. Desteklerinizi bekliyorum,mutlaka sizi ziyaret edeceğim.Şimdiden teşekkürler...